MAZERETİM VAR ASABİYİM BEN!

08.02.2021
807
MAZERETİM VAR ASABİYİM BEN!

Günlük hayatımızda hepimiz neredeyse her gün bir kişiye, bir duruma, bir olaya öfkeleniriz. Eşimize öfkeleniriz bizi anlamadığı için, trafikte önümüzdeki araca öfkeleniriz sarı yandığında hareket etmediği için, patronumuza öfkeleniriz adil olmadığı için… 

Verdiğim örneklerde dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, öfke kendi başına bir duygu değildir, altında yatan duygu bambaşkadır. Asıl duyguyu gösterememenin yaşattığı engellenme duygusu öfke olarak şekil alır. 

Buradan yola çıkarak öfkenin kişi engellendiğinde, aşağılandığında; sınırını çizmek, hakkını korumak ve karşısındakini uyarmak amacıyla, yoğunluğu yaşanan olaya göre değişen duygusal bir durumdur.  

Aslında öfkenin bir duygu olduğunu söylemek yanlış olur, öfke daha çok yaşanan duygusal durumun yüzeye yansıyan kısmıdır yani öfke ikincil bir duygudur ve altında her zaman başka duygular yer alır. 

  • başarısızlık 
  • yalnızlık 
  • incinmişlik 
  • suçluluk 
  • hayal kırıklığı 
  • korku 
  • utanç 
  • üzüntü gibi birincil (asıl) duygular yer alır. Öfkenin altında yatan ana duyguyu keşfetmek ise öfke kontrolünün sağlanması açısından büyük önem taşır. 

Öfke uygun şekilde ifade edildiğinde oldukça sağlıklı ve doğal bir duygudur. Sizi öfkelendiren asıl duyguyu fark ederek, dikkatinizi ona yönelterek öfkenin getireceği hırpalamayı engellemek mümkün. 

Diğer yandan duyguları ifade etme, duygusal sorunlarla baş edebilme toplumumuzda henüz yeterli seviyede değildir. 

Cinsiyetlere baktığımızda erkeklerin öfkelerini dışa yönelttiklerini kadınların ise daha çok kendi içlerinde yaşadıklarını görüyoruz. 

Bu noktada da öfkenin uygun şekilde yaşanmadığında yıkıcı etkisinin ne kadar kuvvetli olduğu gözlemlenebilir. Dışa yansıtılan öfke daha çok yıkıcı sonuçlar doğururken, içe atılan öfke vücutta psikosomatik belirtiler halinde kendini gösterir. 

Öfke Anında Vücudumuzda Neler Olur? 

  • Kan basıncı artar, 
  • kalp atışları hızlanır, 
  • eller ve ayaklarda titreme olabilir, 
  • konuşmada güçlük yaşanır, 
  • kas gerilimi artar, 
  • kaşlar çatılır, 
  • terleme oluşabilir 
  • kontrolünü kaybetme duygusu ortaya çıkar, 
  • nefes almakta zorlanma yaşanır. 

Öfke Kontrolü Nedir? 

Öfkeyi uygun şekilde ifade edebilme becerisidir. Öfke sağlıklı, doğal bir duygu ve ruh sağlığı açısından da yaşanması olağan bir durum. Ancak doğru şekilde ifade edilmeyen öfkenin kişiye ve çevresine zarar verme ihtimali oldukça yüksek. Bu nedenle kişinin yaşadığı öfkenin farkında olması ve öfkesi üzerinde bir hakimiyetinin olması gerekir. 

Öfke kontrolünde temel amaç; yıkıcı tepkilerden uzak, kişinin kendisine ve çevresine zarar vermeyecek şekilde duygusunu ifade edebilmesidir.  

Her nasıl yaşıyorsanız öfkenizi o anda ilk olarak ‘’Durun’’, es verin. ‘’Ben şu an ne yaşıyorum, neye öfkelendim bu kadar?’’ sorusunu sorun kendinize, aynı anda nefesinizi düzenli bir şekilde almaya çalışın. Bu yolla da kan basıncı, tansiyon değerlerinizi normal düzeyde tutmayı sağlayabilirsiniz. Öfkelendiğimiz anda kan beynimize sıçrar, duygusal yoğunluğun etkisiyle vücudumuzun fizyolojik tepkilerinde değişimler meydana gelir, diğer yandan meydana gelen fizyolojik değişimler (kalp atışının artması, terleme) duygu yoğunluğunu etkileyerek şiddetin artmasına neden olur. Tam bir kısır döngü. 

Öfke anında bir an durarak bu yaşanan kısır döngünün önüne geçmek amaçlanır aslında. Durdunuz, öfkenizin altında yatan duygunuzu, sizi tetikleyen duyguyu fark ettiniz. Bu andan sonra yapılması gereken, fark edilen asıl duyguyu uygun yerde, uygun kişiye, uygun zamanda ifade etmek olacaktır. 

Unutmayın, öfke sağlıklı bir duygudur aynı zamanda ikincil bir duygudur. Yani öfkenin altında yatan, onu tetikleyen asıl duygu başkadır (kızgınlık, hayal kırıklığı…)

Önemli olan öfkenin altında yatan duyguyu fark edip, öfkeyi sağlıklı bir şekilde yaşamak adına o duyguyu dışa yansıtmaktır.  

ETİKETLER:
Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.